- donmak
- -ar nsz1. 冷冻, 结冰: Çağlayana geldikleri zaman onu havada donmuş buldular. 他们走到瀑布跟前, 发现瀑布已在空中冻住了。Kışın yeryüzü kaskatı donmuştur. 冬天里地面冻得硬邦邦的。2. 冻坏, 冻死: Aman çok soğuk, donuyorum. 啊, 天哪!太冷了, 冻死我了。Böyle havada yola çıkarsa, insan donar. 这么冷的天气出门会冻死人的。Yolculardan iki kişi dondu. 有两名旅客冻死了。3. 凝结, 凝固: Çimento ve alçı çabuk donar. 水泥和熟石膏会很快凝固的。4. 转́ 发呆, 发愣, 停止不动, 僵硬: Durumu öğrenince dondu. 他听到消息后呆住了。◇ donup kalmak 不知所措, 呆住, 愣住: İhtiyar yıldırımla vurulmuş gibi donup kaldı. 老人像是遭到电击似的呆住了。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.